İslamiyet öncesi Türk tarihini incelediğimizde, sıkça karşımıza çıkan bir ifade vardır: “Türklerin tarih sahnesine çıkması.” Bu ifade, birçok tarih kaynağında rastladığınız bir cümle olmalıdır. Peki, Türkler bu tarih sahnesine nereden çıktılar? İşte bu sorunun yanıtını Orta Asya’da aramamız gerekiyor.
Genel olarak, Türkler M.Ö. XVI. yüzyılda Orta Asya’da yerleşik halk olarak yaşamaya başladılar. Bu bölge, Hazar Denizi’nin doğusu, Tanrı Dağları’nın kuzeyi, Altay Dağları’nın kuzeybatısı ve Aral Gölü’nün çevresini kapsamaktadır. Ancak, Türkler zaman içinde bu topraklardan göç etmeye başladılar. Peki, Türklerin bu göç nedenleri nelerdi? Bu nedenleri aşağıdaki başlıklar altında inceleyebiliriz:
1. İklim ve Coğrafi Koşullar: Orta Asya’nın sert iklim koşulları ve çevresel faktörler, Türklerin yeni yerler arayışlarına yol açtı.
2. Yeni Yerler Bulma İsteği: Türkler, farklı topraklarda yaşama isteği taşıdılar ve bu da göçlerine katkı sağladı.
3. Dış Güçlerin Etkisi: Dönemin dış güçleri, Türkler üzerinde baskı oluşturarak göç etmelerine neden oldular.
4. Meraların Azalması ve Hayvanların Zayıflığı: Hayvancılığa dayalı yaşam tarzlarına bağlı olarak, meraların azalması ve hayvanların zayıflaması göç etmelerine yol açtı.
5. Boylar Arasındaki Anlaşmazlıklar: Farklı Türk boyları arasında yaşanan anlaşmazlıklar da göçleri tetikledi.
6. Nüfus Artışı: Türklerin nüfusu arttıkça, yaşadıkları topraklar onlara yetmemeye başladı.
Türkler, yeni yerlere göç ettikleri zaman kendi kültürlerini korurken, aynı zamanda yeni bulundukları yerlerin kültürlerinden de etkilendiler ve bu, yeni sentez kültürlerin ortaya çıkmasına yol açtı.
Orta Asya’dan sürekli göç eden Türklerin en önemli büyük göçü, M.S. 375 yılında Kuzey Hunları’nın batıya doğru gerçekleştirdiği Kavimler Göçü olarak bilinir.
Türklerin anavatanı olan Orta Asya’da, birkaç önemli kültür oluştu. Bunlar:
Anav Kültürü: Aşkabat yakınlarında yerleşik hayatın yaygın olduğu bir kültürdü. Tarım ve hayvancılıkla uğraşıyorlar ve madeni süs eşyaları ile tuğladan evler inşa ediyorlardı.
Andronova Kültürü: Bu kültür, Türklerin ilk ataları olarak kabul edilir. At kullanımı bu kültürde yaygındı ve savaşçı bir yapıya sahiptiler.
Karasuk Kültürü: Demiri işlemeyi başaran bu kültür, tekerlekli arabalar kullandığı bilinmektedir.
Tagar Kültürü: Silahlar ve hayvan figürleri üzerine uzmanlaşan bu kültür, özellikle süs eşyaları üretimine odaklandı.
Bu temel bilgilere ek olarak, İslamiyet öncesi Türk tarihini daha iyi anlamak için bu kültürleri incelemek faydalı olacaktır. Tarih konularını sağlam bir temel üzerine oturtmak, ileri düzey konuları daha rahat bir şekilde öğrenmemize yardımcı olacaktır. İslamiyet öncesi Türk Tarihi, “İlk Türk Devletleri” konusu ile devam edecektir. Bu nedenle, tarih bilgilerimizi güçlü bir şekilde temellendirerek, mantık çerçevesinde bilgilerimizi birbirine bağlayarak öğrenmeye devam edelim.